Vietnam, Kamboçya, Gana ve Dominik Cumhuriyeti’nin yükselişi

ENAGrup’un “Potansiyelini Aşan Ülkeler: Vietnam, Kamboçya, Gana ve Dominik Cumhuriyeti” raporu, bu ülkelerin nasıl ekonomik büyüme sağladığını gözler önüne sererken, Türkiye’ye de önemli mesajlar veriyor.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) gelişmekte olan ülkeler ile ilgili bir rapor yayınladı. “Potansiyelini Aşan Ülkeler: Vietnam, Kamboçya, Gana ve Dominik Cumhuriyeti” başlığıyla yayınlanan raporda, bu ülkelerin ekonomik durumu grafikler eşliğinde gözler önüne serildi. Türkiye açısından da örnek teşkil eden raporda şu ifadelere yer verildi:

Son yıllarda gelişmekte olan Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinin ekonomik gelişimlerini yakından incelediğimizde birkaç ülkenin gerçekten potansiyelinin çok üzerinde bir ekonomik büyüme gösterdiğini gözlemledik. Bu ülkelerden başlıcaları Kamboçya, Gana, Vietnam ve Dominik Cumhuriyeti olarak dikkat çekiyor. Temel anlamda bu ekonomik büyüme rakamlarına nasıl ulaştılar, neleri doğru yaptılar, bu yazımızda buna derinlemesine değineceğiz. En önemli ekonomik gelişme gösteren ülke olan Vietnam ile incelememize başlıyoruz.

VİETNAM’IN EKONOMİK GELİŞİMİ

Vietnam, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) bölgesinin halihazırda en büyük dördüncü ekonomisidir. Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP), Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması (CPTPP) serbest ticaret bloklarına dahil olması ve yakın dönemde Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticaret anlaşması (STA) imzalaması ticaret hacmindeki yükselişin habercisi olarak görülmekteydi. Ülke, son yedi yıldır kesintisiz olarak ticaret fazlası vermektedir. İhracata dayalı sanayileşme modeli, büyüyen orta sınıfı, hızla gelişen ulaşım altyapısı, düşük iş gücü maliyetleri, coğrafi konumunun avantajı ve giderek iyileşen iş ortamıyla birlikte Vietnam; doğrudan yabancı yatırımları çekme stratejilerini başarıyla uygulamaktadır.

2022’de ihracatını %10.5 artırarak bölgede en hızlı büyümeye sahip ülkedir. 2022 ekonomik büyümesi %7 gibi muhteşem bir rakama ulaşmıştır. 2005’te yıllık kişi başı gelir 700 dolar iken günümüzde 4 bin dolar seviyelerine ulaşmıştır. İhracatının neredeyse üçte birini ABD’ye yapmaktadır (110 milyar dolar). Çin ile olan ticaretinde ise 60 milyar dolarlık bir hacme, Japonya ve Güney Kore ile 25 milyar dolarlık bir hacme ulaşmıştır.

ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı ve yaptırımlardan kaynaklı olarak çok sayıda uluslararası firmanın yatırımlarını Vietnam’a kaydırdığını görüyoruz. Vietnam, Çin’e alternatif bir ekonomi olmaya başladığına tanıklık ediyoruz. Güneydoğu Asya’daki diğer birçok bölgesel rakibiyle karşılaştırıldığında iyi eğitimli bir iş gücüne sahiptir, bu da onu çokuluslu şirketlerin imalat üretimi için cazip bir merkez haline getiriyor.

Vietnam’ın düşük maliyetli bir üretim merkezi olarak rolünün de, başta tekstil ve elektronik olmak üzere mevcut büyük sanayi sektörlerinin daha da genişlemesinin yanı sıra otomobil ve petrokimya gibi yeni sanayi sektörlerinin gelişmesinin de yardımıyla güçlü bir şekilde büyümeye devam etmesi bekleniyor. Vietnam’da zaten yerli bir elektrikli araç üreticisi olan Vinfast var ve ilk EV’sini 2021’de Vietnam’da piyasaya sürdü. Vinfast, Mart 2022’de, EV otobüsleri ve SUV’ların üretimi için Kuzey Carolina’da bir otomobil üretim tesisi kurmak üzere 2 milyar ABD Doları yatırım yaptığını duyurdu. EV pil üretiminin yanı sıra inşaatın 2023’te başlaması bekleniyor. Vietnam’ın son yirmi beş yılda izlediği kalkınma modeli birkaç başlıkta özetlenebilir: İstikrarlı politik iklim, sürdürülebilir büyüme programı, düşük enflasyon, istikrarlı kur politikası, güçlü doğrudan yabancı yatırım girişi ve güçlü bir imalat sanayi. Ve bunları yapabilecek her sektör için eğitimli insan kapasitesi için planlama, yani kısaca yapısal reformlar…

KAMBOÇYA’NIN EKONOMİK GELİŞİMİ

Vietnam’in komşusu olan Kamboçya yine Güney Asya ekonomisinin yükselen değerlerinden biri. Yine Vietnam gibi ABD-Çin arasındaki ticaret savaşından en fazla yarar sağlayan ülkelerden biri oldu. Kamboçya son on yılda güçlü bir ekonomik büyüme yaşadı. GSYİH’si, 2000 ile 2010 arasındaki on yıllık dönemde %8’in üzerinde, 2011’den bu yana ise yaklaşık %7 oranında büyüdü. Büyümenin büyük kısmını turizm, hazır giyim, inşaat ve emlak ile tarım sektörleri oluşturdu. Hazır giyim ve ayakkabı sektöründe çoğunluğu kadın olmak üzere 700 bin civarında kişi istihdam ediliyor. Turizm sektöründe ilave 500.000 Kamboçyalı, inşaat sektöründe ise 200.000 kişi istihdam ediliyor. Turizm, 2007’de yılda 2 milyonu aşan ve 2017’de 5,6 milyon ziyaretçiye ulaşan yabancı yatırımcılarla hızla büyümeye devam ediyor. Madencilik de yatırımcıların ilgisini çekiyor ve hükümet, boksit, altın, demir ve değerli taş madenciliği fırsatlarını en iyi şekilde değerlendiriyor.

Kamboçya, Asya’nın en fakir ülkelerinden biriydi. Uzun vadeli ekonomik kalkınma, yaygın yolsuzluk, sınırlı insan kaynakları, yüksek gelir eşitsizliği ve zayıf iş beklentileri nedeniyle yıllarca gelişmemiş ülkeler kategorisindeydi. Asya Kalkınma Bankası’na (ADB) göre yoksulluk içinde yaşayan nüfusun yüzdesi 2016’da yüzde 13,5’e düştü. Nüfusun yüzde 50’sinden fazlası 25 yaşın altında genç bir nüfusa sahiptir. Temel altyapıdan yıllarca yoksun olan ülke, eğitimden ve üretim becerilerinden yoksundu. Ancak bunu Vietnam’ı örnek alarak ve yatırımcıların ilgisi ile de tersine çevirmeye çok yakınlardır.

Dünya Bankası, son birkaç yılda devam eden hızlı ekonomik büyümenin bir sonucu olarak, Kamboçya’yı resmi olarak orta gelirli bir ülke olarak yeniden sınıflandırdı.

Asya Kalkınma Bankası, Dünya Bankası ve IMF’nin de bulunduğu ikili ve çok taraflı bağışçılarla çalışıyor. 2018’de hükümet bütçesinin %20’den fazlası bağışçı yardımlarından gelmişti. Önümüzdeki on yılda Kamboçya’nın karşı karşıya kalacağı en büyük ekonomik zorluk, özel sektörün Kamboçya’nın demografik dengesizliğiyle başa çıkmaya yetecek kadar iş yaratabileceği bir ekonomik ortam oluşturmak olacaktır.

GANA’NIN EKONOMİK GELİŞİMİ

Afrika kıtasının batısında yer alan Gana yine ekonomik gelişimi açısından kıtanın dikkat çeken ülkelerinden biridir. Gana, doğal kaynaklar açısından oldukça zengin bir ülkedir. Gana ekonomisi, sağlam bir yönetim, rekabetçi bir iş ortamı ve yoksulluk seviyelerinde sürekli azalma sayesinde güçlenmiştir. Ancak son yıllarda gevşek maliye politikası, yüksek bütçe açığı ve değer kaybeden para birimi sonuçlarına maruz kalsa da cari fazla vermeye başlayarak cari açığı azaltmıştır. 

Tarım, GSYİH’nin yaklaşık %20’sini oluşturur ve başta küçük toprak sahipleri olmak üzere işgücünün üçte birini istihdam eder. Bu oranın son 10 yılda %35’ten %20’ye düşmesi, eğitimli kesimin kazançlarının artmasında önemli bir etken olarak görülmektedir. Yine altın ve kakao ihracatı ile bireysel havaleler Gana’nın başlıca döviz kaynaklarıdır. Gana’nın yeni oluşan petrol endüstrisi ekonomik büyümeye en fazla etki eden faktördür. Petrol fiyatlarındaki dalgalanma ve Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle enerji gelirleri artmıştır. GSYİH 74 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır.

2022’de ihracatını %10.3 artırarak ülke ekonomisinde büyüme göstermiştir. Önemli bir ihracat kalemi olan petrol ve doğalgazdan kaynaklanmaktadır. Enflasyonun %10 seviyelerinde seyrettiği ve işsizlik oranının %3,4 düzeyinde olduğu bir ülke konumundadır. Gana’nın petrol endüstrisine dayalı ekonomilerinde yaşanan dalgalanmalara karşı daha dayanıklı hale gelmek için tarım ve sanayi sektörlerine daha fazla odaklandığı gözlemlenmektedir. IMF tahminlerine göre, 2025 yılına kadar yıllık %5 büyüme oranı beklenmektedir.

DOMİNİK CUMHURİYETİ’NİN EKONOMİK GELİŞİMİ

Dominik Cumhuriyeti, Latin Amerika’nın en fakir ülkelerinden biri olmasına rağmen ekonomik büyüme açısından dikkat çeken bir ilerleme kaydetmiştir. Latin Amerika’daki ekonomik büyüme tablolarından tamamen ayrılan bir ülke olarak gelişmiş bir ekonomi haline gelmek için ciddi bir çaba göstermektedir.

Turizm ve finansal alandaki atılımları sayesinde hizmetlere dayalı bir ekonomi modeli izlemektedir. Günümüzde tarım, imalat ve hizmetler dahil olmak üzere sanayi ve sektörlerin dengeli bir karışımını sürdürmektedir ve kişi başına düşen GSYİH açısından Brezilya ve Meksika gibi bölgesel devleri geride bırakarak Latin Amerika’da altıncı sırada yer almaktadır. Bu tür bir dinamizm, son 30 yılda yoksulluğun üçte iki oranında azaltılmasında ve eşitsizliğin azaltılmasında önemli bir rol oynamıştır. Gini katsayısı dörtte bir oranında düşmüştür, bu da daha eşit gelir dağılımına yönelik olumlu bir eğilimin devam ettiğini göstermektedir. IMF, büyümenin son 50 yılın ortalamasına benzer şekilde yıllık %5 olacağını tahmin etmektedir.

2022’de ihracatını %10.3 artıran bir ekonomik büyüme oranıyla Latin Amerika’da en iyi oranlara sahiptir. İşsizlik oranı %4.8 düzeylerindedir ve enflasyon oranı %4 civarında seyretmektedir. Katılım oranı ise %60 civarındadır.

Bu başarıya ulaşmak için Dominik Cumhuriyeti temel yapısal reformlara öncelik vermiş ve şu anda işgücü verimliliğini artırmak için eğitim kalitesini artırmayı, elektrik sektörü reformunu tamamlamayı, turizm ve tarım sektörlerinin doğal afetlere ve iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını güçlendirmeyi, işgücü piyasasındaki kayıt dışılığı ele almaya yönelik daha iyi iş kalitesini teşvik etmeyi, iş ortamını iyileştirmeyi, yatırım çekmeyi ve teknolojiyi benimsemeyi içeren adımlar atmıştır.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search