Paranın evrimsel yolculuğu

Günümüzde her konuda bir ayrım içinde yaşamaya şartlanmış insanların –biraz da bir takım geleneksel ve dini gerekçelerle- ülkemiz özelinde ortadan yarıldığı mevzuların başında “evrim” kavramı gelmektedir. Ben de bu uzun olmasını dilediğim yolcuğun ilk adımını pek kimseyi kızdırmadan evrimle atayım diye düşündüm. 

Şimdi evrimle başlayıp kimseyi kızdırmamak olur mu demeyin, olur. Mevzu bahis istisnasız herkesin hayatından geçen, her muhabbetin en önemli konu başlığı olan paraysa kızdırmamak olur. Zira sadece canlılar için değil aynı zamanda insanların kullandığı olgu ve kavramlarında kendine göre bir evrimi var. Hele bu evrim para ile alakalı bir şey ise çok da ilgi çekip günümüz insanının para karşısındaki acizliğini de anlamaya yardımcı olur. 

Bir seri olarak kafamda kurguladığım bu yazının ilk adımında biraz “para”ne demek ondan bahsedelim. Kişisel ilgi alanım olduğu için farklı farklı hikayeler anlatmak yerine biraz anlamlar üzerinden ilerlemek istiyorum. Bizim dilimizde para ile ilgili bir isimlendirme hiç yok. Kesin bilgi yayalım.

Zira Orta Asya’da at üzerinde göçebe bir kültürün parayla pek işi de yok. Para sonraki yazılarda da anlatacağım gibi yerleşik bir düzen ve güvenli limanlar arıyor. 

Konuya dönüp para ne demek diye bakacak olursak, kökü ta İran’a kadar giden bir olgu ile karşılaşırız. Hatta o olgu daha sonra öyle yerlere gidecek ki…

Avesta diye bir dil var. Milattan önce 1500 ila 1000 yılları arasında ilk örneklerini gördüğümüz bu dilde “par” diye bir kelime var. Bu; ödemek, öteye geçmek, denkleştirmek anlamına geliyor. Orta Farsça’da aynı kelime pāra şeklinde karşımıza çıkıyor ve bu sefer borç anlamı da kazanıyor. Zamanla bir ön ek halinde Hint-Avrupa dil ailesinin farklı yerlerinde kendine yer buluyor. Tam yeri gelmişken değinmeden geçmemek lazım, bizim ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalıştığımız gibi diller de böyle bir gayret içinde. İnsanoğlu olarak nasıl ki ihtiyacı olan kahveyi bir fincan da olsa komşudan alıyorsa diller de gidip komşudan alıyor. Bakın bu “-par” ne hale geliyor. Yunanca’da “para, per, por” Latince’de “por, prae, per” şekillerinden Batı dillerinde –bize geldiği haliyle yazacağım- parti, parsel, port, borç, prömiyer hatta porno gibi kelimelerin kökenini oluşturuyor. Şimdi gaye; biraz da olsa para piyasalarından uzaklaşıp kafayı dağıtmaktı nereden çıktı bu porno demeyin, o bile para ile ilişkili. Bu per ekini hatırlıyorsunuz değil mi? Ödemek anlamına gelen “per” ekine “nemi” yani kadın kelimesini eklerseniz ne dediğimi anlarsınız. Pernemi zamanla pornai halini alıp malum anlamına kavuşuyor. Sözün özü şöyle bir etrafınıza baktığınızda parayla alakasız bir şey yok. İngilizce’ye bakalım. Bir malı almak istediğinizde ödemeniz gereken meblağ ile ilgili kelime “price” (baştaki pri ekine dikkat!) başarı karşısında size verilen ödül ise “prize”. Latince, “Pretium” yani ödemekten gelir. Hadi Fransızcaya bakalım. Neydi “per”? Denkleştirmek. Güzel bir fiil var Latince’de “Parare”. Denkleştirmek, değiş tokuş etmek. Bu da bir ürünün piyasadaki fiyatının ederini bulması demek olan “parite” şekline geliyor. 

Ne demiştik en başta? Biz de para ile ilgili bir kavram yok. Para da yok gerçi. Neden? Göçebeyiz de ondan. Ya Farsça’dan almışız, ya Arapça’dan ya Almanca’dan. İhtiyacı bir şekilde tatmin etmişiz ve zamanla geliştirmişiz. Zamanı gelince anlatılır diyelim. Sohbeti şimdilik burada kararında bırakalım. Çünkü paranın adı bile bu kadar yer tuttuysa tarihi ve olayları ve dahi olguları kaç sayfa tutar varın siz düşünün. 

Bir sonraki mesaimizde arpanın, arpa suyunun bunlara muadil ödeme yöntemlerinden bahis açalım. 

Para sizin bildiğiniz gibi Lydia icadı değil, o bile Sümer’e dokunuyor bir şekilde.

Hem turist rehberi hem de podcast yayıncısı. 1982 yılında Ege’nin Lydia’ya bakan cenahında dünyaya gelip kadim Anadolu topraklarındaki her kültürün izini sürmeye çalıştı. 1996 yılından itibaren turizmin farklı dallarında ülkeye gelen turistleri hem ağırladı hem de onlara “Medeniyetin Beşiği” Anadolu’dan öyküler anlattı. Rehberlik eğitimini İstanbul Aydın Üniversitesi’nde tamam etti. Tarihte ekonomiyi ilgilendiren olaylara merak sardı. Paranın, medeniyetlerdeki yerini araştırdı. İçindeki merakı heyecanla körükleyen Çalış, 2020 yılından bu yana hem Kulak Uleması adlı podcastin yayıncısı hem de çeşitli makale ve sunumları ile bilgi paylaşımcısı. 2022 yılında yayımlanmış “Gizli Miras İstanbul” adlı kitabın da yazarı olan Hilmi Çalış, Anadolu yollarında rehberlik yapmaya devam ediyor.

Abone Ol :)
Bildir
guest
1 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Mustafa Altıntaş

Hilmi Çalış, profesyonel işine, günümüz insanının en çok kullandığı bir araç olan paranın evrimini de eklemiş ve bize paranın serüvenini anlatıyor, sevimli biçemi(üslup) ile.Keyif alarak, bilgi edindim. Teşekkürler

Search