Blockchain, Web3, AI teknolojisinin sentezi, yazarları, okuyucuları, içerik yaratıcılarını aynı şekilde güçlendiren merkezi olmayan yayıncılık çağını başlattı. Üstelik açık bilimsel araştırma ve yayıncılıkta nasıl devrim yaratabileceğini de ortaya koydu. Geleneksel medya kuruluşları, merkezi otoriteler, aracıların kontrolü altında şekillenirken, merkezsiz teknolojiler bu yapıların sınırlarını zorlamaya başladı. Artık içerik üreticileri ve tüketicileri, bilgiye daha açık, daha erişilebilir, sansürden bağımsız şekilde ulaşabiliyor. Teknolojik dönüşüm, medya sektörünün geleceğinde ne gibi yenilikler ve zorluklar getirebilir?
Yazarlar aracılar, sansür, site engelleme gibi nedenlerle geniş kitlelere ulaşmakta sıklıkla zorluklarla karşı karşıya kalırken, okuyucular yayıncıların belirlediği seçimle sınırlıydı. Geleneksel aracıları atlayarak telif haklarını doğrudan küresel izleyici kitlesine satabilen Read2N ve kullanıcıların içeriklerini doğrudan paylaşarak tam kontrol sahibi olmalarını sağlayan Nostr gibi örnekler, merkeziyetsiz yayıncılığın potansiyelini gözler önüne seriyor. Bu platformlar, içeriklerin blockchain üzerinde depolanmasını ve paylaşılmasını sağlayarak içerik üreticilerine adil bir ödül mekanizması sunuyor.
Bilimsel araştırmalara etkisi: DeSci (Decentralized Science)
Geçmişte bilimsel araştırmalar ağırlıklı şekilde akademik kurumların, araştırma merkezlerinin sınırları içinde yürütülüyordu. İnternetin gelişiyle, bilginin demokratikleşmesiyle bu kurumları çevreleyen engeller yıkılmaya başladı. Blockchain teknolojisinin uygulanması, bilim, tıbbın farklı temel alanlarını dönüştürmeye odaklanan yeni bir proje ve kullanım örnekleri ekosistemi yarattı.
Araştırma, geliştirme, bilimsel yayın, kaynakların doğrulanması, kullanılabilirliği, bilimsel projelerin, ilaç keşfinin finansmanı, tıbbi, bilimsel verilerin erişilebilirliği, yönetimi, depolanması, bilimsel fikri mülkiyetin tokenleştirilmesi, yönetişim ve merkezi olmayan iş birliği. Bu şekilde, blockchain üzerinde ihraç edilen token ve NFT’lerin yanı sıra Merkezi Olmayan Otonom Örgütlerin (DAO) yönetimi, DeSci’nin bilimi Web3’e getirme çabasının arkasındaki temel unsur. İlaç şirketi Pfizer gibi tıbbi, bilimsel alandaki başlıca aktörler bir süredir DeSci ekosistemine dahil oldu.
Teknik, düzenleyici engellerin aşılması gerekse bile blockchain’in bilimsel bilginin adil, verimli şekilde yayılmasını kolaylaştırma potansiyeli tartışılmaz. Benimsenmesi, benzeri görülmemiş iş birliğini, araştırmaya demokratik erişimi teşvik ederek bilimsel ilerlemeyi önemli ölçüde hızlandırabilir.
Medyanın geleceği ve merkeziyetsiz platformlar
Avrupa’da medyanın güvenilirliğini artırmak, içerik oluşturma süreçlerini şeffaflaştırmak adına çeşitli girişimlerde bulunuluyor.İnsanlara geleceğin arşivlerini nasıl okuyacaklarını, nasıl oluşturulduklarını, onlara ne kadar güvenebileceklerini nasıl anlayacaklarını öğretmek amacıyla arşiv eğitimi vermek için araştırmalar, projeler geliştiriliyor.
2024 yılına ait göstergeler, medya tüketiminin azaldığını bunun yerine insanların streaming sosyal medya platformlarına yöneldiğini ortaya koyuyor. Bu eğilim, medya endüstrisinin düşüş yaşamasına neden oluyor. Ayrıca basına olan güven kaybı giderek artıyor. En son OECD barometresine göre, ulusal hükümetlerine güveni düşük olan veya hiç olmayan nüfusun oranı (%44), güveni yüksek veya orta derecede yüksek olanlardan (%39) daha yüksek.
Mesela Fransa’da vatandaşların %57’si medyanın söylediklerine karşı dikkatli olmak gerektiğine inanıyor. Geleneksel medyanın karşı karşıya olduğu bu zorluklara karşı, merkeziyetsiz platformlar öne çıkıyor. İnternette ücretsiz içerik paylaşımının sektördeki gelirlerin azalmasına kesinlikle katkıda bulunduğu Web2 yıllarının ardından, Web3 ve NFT’lerin ortaya çıkışı, zaten zor durumda olan sektör için beklenmedik bir başka kurtuluş yolu olarak görülüyor.
Yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin korunması konusunda henüz mükemmel çözüm sunulamıyor; bunun için teknolojik, yasal ve etik çözümlerin kombinasyonu gerekiyor. Fakat geleneksel medyanın içeriklerini takip etmesine, para kazanmasına olanak tanıyan yapı taşlarından biri gibi değerlendiriliyor.
İletişimci ve yazar Rachel Aysen Odacıoğlu, Türkiye'de bir kripto platformunda basın, proje ve halka ilişkiler görevini üstlendi. Kripto paralarla ilgili etkinlikler gerçekleştirdi. Çeşitli konularda dergilere yazılar yazdı. Aynı zamanda Türkiye'nin tanınmış markaları, global lüks markalara iletişim danışmanlığı görevini halen sürdürmektedir.