Ticari alacak sigortasında dünya lideri Allianz Trade ekonomistlerinin son hazırladığı “Neler İzlenmeli” raporuna göre, FED’in faiz indirim hızındaki yavaşlama sinyalleri özellikle gelişmekte olan ülkelerin üzerine gölge düşürüyor. Emniyet kemerini bağlayan gelişmekte olan ülkelerde kırılganlık artıyor. Söz konusu kırılganlık seçimler nedeniyle siyasi belirsizliğin yaşandığı ülkeler için çok daha güçlenmiş durumda.
Allianz Trade’nin son hazırladığı “Neler İzlenmeli” başlıklı rapora göre, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimlerinin gecikmesi ihtimali, artan volatilite ve para birimlerinde değer kayıplarıyla karşı karşıya kalan gelişmekte olan piyasaların üzerine gölge düşürüyor. Gelişmekte olan ülke merkez bankalarının iki arada bir derede sıkıştığını vurgulayan Allianz Trade ekonomistleri, önümüzdeki dönemde, belli başlı tahvil piyasalarındaki kademeli düşüşe paralel olarak getirilerde de bir düşüş bekliyor.
ABD para politikasının gecikmeli olarak gevşetilmesine ilişkin riskler gelişmekte olan ekonomilerin üzerine gölge düşürüyor. Piyasa beklentilerinin bu yıl FED’in daha az faiz indirimine gidebileceği yönünde yeniden ayarlanmasıyla birlikte gelişmekte olan piyasalar zor günler geçiriyor. Allianz Trade ekonomistleri, gelişmekte olan ülkelerin ilk çeyrekte kısmen kademeli olarak değişen beklentiler karşında dayanıklılık sergileseler de Mart ayında yayınlanan ABD enflasyon raporunun sermaye çıkışı, para birimlerinde değer kaybı ile şok dalgaları yaşadığını vurguluyor.
Yatırımcı duyarlılığı değişiyor
Allianz Trade’in “Neler İzlenmeli” başlıklı son raporunda, ABD’de faiz oranları yükseldikçe yatırımcı duyarlılığının değiştiği ve dolar cinsinden varlıkların giderek daha fazla tercih edilmesinin de bunun bir göstergesi olduğu belirtiliyor. Rapora göre, bu da gelişmekte olan ülke ekonomilerinde kırılganlığı artırıyor. Söz konusu kırılganlığı seçimler nedeniyle siyasi belirsizliğin yaşandığı gelişmekte olan ülkeler için çok daha yüksek olduğu vurgulanıyor.
Merkez bankaları da iki arada bir derede
Raporda ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının 2023 yılının sonlarından bu yana umut verici yurtiçi dezenflasyon ve büyük merkez bankaları kanadında beklenen gevşeme döngüsüne duyduğu güvenle para politikasında normalleşme yoluna gittikleri vurgulanıyor. Ancak iyimser beklentilere dayalı izlenen bu politikanın bugünkü konjonktürde bu merkez bankalarını iki arada bir derede bıraktığı ifade ediliyor. Bu durumun da finansal istikrarı korumak için gerekli olsa da ekonomik büyümeyi hızlandırmak için parasal gevşemeye ihtiyaç duymaya devam eden ekonomilerde işleri zorlaştırdığına dikkat çekiliyor.