Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’a yaptığı açıklamalar gündemdeki yerini korurken, biz ekonomi gazetecileri de bunu kendi aramızda tartışmaya başladık.
Doğru bulan da, eleştiren de var…
Sonuçlarından bağımsız olarak söyleyebilirim ki, normal bir süreç yaşanmadı. Mülakatın planlanması, içeriği birden çok mesaj veriyordu.
Ekonomi bürokrasisindeki tanıdıklarımla konuştum. Verdikleri bilgileri farklı kanallarla da teyit ettim.
Karşılaştığım tabloyu sizinle paylaşacağım. Ancak, bu tabloya bakarken, habercilik çerçevesini de kavramanızı istiyorum.
***
Gazeteciler gündem olacak kelimeler, cümleleri heyecanla bekler.
Mülakat yapılan kişi bu sözleri ettiği vakit dünyalar onun olur.
Ahmet Hakan gibi bir isim de bunları çok iyi kullanır. TCMB Başkanı Erkan çok dikkatli konuşsa da, Ahmet Hakan o flaş sözleri bir şekilde onun ağzından alır.
Ama iş burada bitmiyor…
Mülakatlarda gazete ve TV’lere yapılacak açıklamalar planlanırken, bunun sosyal medya yansımaları da hesaba katılır. Sosyal medyada bunların köpürtüleceğini herkes bilir. Ona göre biraz daha dikkatli açıklamalar yapılır.
Gelin görün ki, Sayın Erkan’ın mülakatında bunların hiçbiri olmadı.
Samimi söylemlerin pozitif etki yaratacağı düşüncesiyle hareket edildi. Bir merkez bankası başkanından duyulmaya alışık olunmayan açıklamalar yapıldı.
***
Mülakatı doğru bulanlar “Merkez bankası başkanı da insan değil mi” sözleri ile Hafize Gaye Erkan’ı savunuyorlar.
Realite olarak doğru olabilir. Ancak, “Para politikasının yüzde 10’u faizler, geri kalanı iletişimdir” sözünü hatırlatmakta fayda var.
Sonuçta TCMB Başkanı Erkan ülkenin gündemine geldi. Ancak hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, konut problemi, sorgulanan enflasyon gibi konuları ön plana çıkardı.
Böylece siyasete de girmiş oldu.
Edindiğim bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Osman Cevdet Akçay bu mülakattan rahatsız olduklarını doğrudan Hafize Gaye Erkan’a bildirmişler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Macaristan dönüşü bu konuya değinecekti. Hatta uçaktaki gazetecilerin onaylı sorularında dahi bu vardı. Ancak Erdoğan konuşmak istemedi ve konu gündeme getirilmedi.
***
Peki, bu süreç nasıl planlandı?
Gaye Hanım’ın babası Erol Bey sürekli TCMB binasında.
Kızına çok düşkün olduğu biliniyor. Eğitim ve iş hayatında çoğu zaman Gaye Hanım’ın yanında oldu.
Bankacılık sektöründe de bu konu bir süre konuşuluyor. Erol Bey’in TCMB binasındaki hareketleri, personel ile ilişkileri vs.
Ayrıca şu anlaşılıyor, Erol Bey’in medya ve halkla ilişkiler (PR) işlerine de merakı varmış.
TCMB Özel Kalem Müdürü ile ne yapılabilir düşünmüşler. Ak Parti’nin seçim çalışmalarını yapan PR ajansı, aynı zamanda TCMB’ye de hizmet veriyor. Ondan da destek alınıp bu mülakat işi ayarlanmış.
***
Peki, ne yapılabilirdi?
Elbette Sayın Erkan ve ailesinin hassasiyetleri gözetilmeli, toplumda pozitif algılanmak istenmeleri anlayışla karşılanmalı.
Ancak bunun yolu ve yöntemi daha dikkatli seçilmeli.
Geniş bir mülakat verilecekse, deneyimli bir ekonomi gazetecisi tercih edilmeliydi. Burada Ahmet Hakan’ı suçlamıyorum. O işini gayet iyi yaptı. Fakat bir ekonomi gazetecisinin soruları ve başlıkları daha iyi olabilirdi.
***
Türkiye iktisadi ve siyasi olarak çok ciddi sorunlarla boğuşuyor. 28 Mayıs’taki seçimden sonra yeni bir ekonomi paradigması inşa edildi. Bu süreçte önemli bir rol üstlenen Sayın Erkan’ın benzer iletişim kazası yaşamaması gerekir.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.
Hocam, başkanın siyasete gireceğini düşünüyor musunuz? Öyle bir intiba uyandı mı sizde?
Bir başka deyişle, olası artacak riskin sebep mekanizması hazırlanıyor.
Regresyon eğrileri de bunu ifade ediyor zaten.