Çağımızın ‘saban’ı ne olacak?

Cumhuriyetin kuruluş döneminin kalkınma politikalarını en iyi anlatan sözlerden birisi heralde “Süngü yerine sabana geçiş”tir. Öyle ya; sonu gelmeyen savaşlardan bitap düşmüş bir halk, 3 kıtaya yayılmış sınırlarından çekile çekile Anadolu ve Trakya’ya sığınmış bir ülke nasıl ayakta kalacaktı? Elbette ki iktisadi bağımsızlıkla. 

İşte bu nedenle Atatürk’ün farklı konuşmalarında hep aynı vurguyu görüyoruz. 

Harpte kazanılanları anlatmak, onlarla gurur duymak tabii ki çok güzel. Ancak Atatürk de şunu çok iyi biliyordu ki iktisadi bağımsızlık sağlanamadığı sürece ülkenin güvenliğinden söz etmek mümkün olmayacaktır. 

Refah ve adil bölüşümün olmadığı yerde, huzur da mutluluk da olmaz.

100 yıllık Cumhuriyet tarihinde bunu fazlasıyla gördük, yaşadık.

Yeni bir yüzyıla girerken geçmişin derslerini de alarak hareket etmek gerekiyor. Tam bu noktada medyaya da büyük görev düşüyor.

Popülizm hastalığı

Ancak gelinen noktada medyanın üzerine kabus gibi çökmüş bazı gerçeklerden de bahsetmek gerek.

Mesela, popülizm hastalığından… 

Kitleleri coşturacak habercilik elbette önemlidir. Fakat bu durum yapılan haberciliği tamamen şovenist bir havaya sokup insanları bulundukları pozisyonda kışkırtacak seviyeye geldiyse, orada durup düşünmek gerekir. 

Gazetecilik, en temel tabir ile doğruları topluma tarafsız bir gözlemle aktarmaktır. Gerçekleri çarpıtıp şahsi rantlar peşine düştüğünüz an medya yozlaşır. Çünkü medyanın gerçeklikten bağı kopmuştur. 

Türkiye’de maalesef bu tablonun büyüdüğü bir durumla ile karşı karşıyayız. 

Aksini yapan yok mu? Elbette var ancak bir elin parmaklarını geçmezler.

Bizim doğrulara, akla ve bilime dayalı haberciliği daha fazla yapmamız lazım.

Yaklaşık 20 yıllık gazetecilik hayatımın 15 yılını ekonomi basınında geçirdim. tclira.com projesi kafamda ilk oluştuğunda insanların bilgilenecekleri, tekrar dönüp bakacakları ve referans alacakları bir platform olsun istedim. 

İşte bu nedenle, 3 konuya büyük önem veriyorum.

Yazarlar, sürdürülebilirlik ve istatistik.

Akademisyen ve uzmanların ağırlıkta olduğu bir yazar kadrosu oluşturdum. 

Çünkü bizim şu anda işini bilenlerin sözlerinin duyulmasına ihtiyacımız var. Konuları saptırıp borazanlık yapanlara değil…

Endüstri devrimlerini kaçırdık, üreten değil tüketen ülke haline geldik. 

Şimdi dördüncü sanayi devriminde yine aynı akıbeti yaşamayalım. 

Sürdürülebilirlik de keza aynı derecede önemli.

Bakın, en büyük ihraç pazarımız Avrupa karbon ayak izi olan ürünleri ithal ederken büyük zorluk çıkaracağını, daha fazla vergi alacağını açıkladı.

Toplumsal fayda

Türkiye bu dönüşüme sadece enerji kaynaklarını çeşitlendirerek mi hazırlanacak?

Sürdürülebilirliğin bir yaşam şekli olduğunu kavramamız gerekiyor. Temiz enerji kaynaklarının yanı sıra, atık yönetimi, uygun çalışma şartları, ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe karşı duruş, çevreye ve topluma fayda gibi unsurların da sürdürülebilirliğin içinde yer aldığını topluma anlatmalıyız.

Geleceği inşa etmemiz için doğru verilere ihtiyacımız var. Dijital çağın avantajları sayesinde yerli ve yabancı çok sayıda veri kaynağı elimizin altında. Ancak bunlara tek tek bakmak büyük zaman alan bir durum haline geldi. 

İşte bu nedenle tclira.com‘da TCMB’den TÜİK’e, BDDK’dan TOBB’a kadar çok sayıda kurum ve kuruluşun öne çıkan istatistiklerini bir araya getirdik. Tek tıkla ulaşılabilen Türkiye’nin en kapsamlı istatistiklerini sunuyoruz. 

Burada ilham kaynağımın Sevgili Mahfi Eğilmez hocamızın kişisel blogundaki göstergeler tablosu olduğunu da belirtmek isterim.

Elbette bankacılık, reel sektör, borsa, halka arz, tarım, ihracat ve otomotiv gibi alanlardaki haberleri de okuyucularımıza aktaracağız. Burada iş dünyası ile geçmişten gelen bilgi birikimimizle iletişimimizi sürdüreceğiz. 

Yazımızın başına dönecek olursak…

Çağımızın sabanı, bilginin ön plana çıkması olacak.

Ve biz bu bilgiyi eğip bükmeden kamuoyuna duyuracağız.

O halde, haydi hep birlikte bir “merhaba” diyelim…

Taylan BÜYÜKŞAHİN

tclira.com Genel Yayın Yönetmeni

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search